-
1 utanma duygusu
ohne pl Schamgefühl ntonda hiç \utanma duygusu yok er hat überhaupt kein Schamgefühl -
2 utanma duygusu
см. utanç duygusu -
3 utanma duygusu
sense of shame -
4 sense of shame
utanma duygusu -
5 Schamgefühle
utanma duygusu -
6 sense of shame
utanma duygusu -
7 utanç
1. استحاء [اِسْتِحَاء]Anlamı: utanma duygusu2. استحياء [اِسْتِحْياء]Anlamı: utanma duygusu3. حياء [حَيَاء]Anlamı: utanma duygusu4. خجل [خَجَل]Anlamı: utanma duygusu5. خفر [خَفَر]Anlamı: utanma duygusu6. عذار [عِذَار]Anlamı: utanma duygusu -
8 hayâ
1. استحاء [اِسْتِحَاء]Anlamı: utanma duygusu2. استحياء [اِسْتِحْياء]Anlamı: utanma duygusu3. حياء [حَيَاء]Anlamı: utanma duygusu4. خجل [خَجَل]Anlamı: utanma duygusu -
9 استحياء
اِسْتِحْياء1. hayâAnlamı: utanma duygusu2. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık3. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık4. hicapAnlamı: utanma, utanç, sıkılma5. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık6. utançAnlamı: utanma duygusu7. utAnlamı: utanma duygusu -
10 حياء
حَيَاء1. hayâAnlamı: utanma duygusu2. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık3. hicapAnlamı: utanma, utanç, sıkılma4. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık5. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık6. utAnlamı: utanma duygusu7. utançAnlamı: utanma duygusu -
11 استحاء
اِسْتِحَاء1. hayâAnlamı: utanma duygusu2. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık3. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık4. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık5. hicapAnlamı: utanma, utanç, sıkılma6. utançAnlamı: utanma duygusu -
12 Schamgefühl
kein pl utanma duygusu, utanç duygusu;er hat überhaupt kein \Schamgefühl onda hiç utanma duygusu yok -
13 خجل
IخَجَّلَutandırmakAnlamı: utanmasına yol açmakIIخَجَل1. hayâAnlamı: utanma duygusu2. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık3. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık4. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık5. utançAnlamı: utanma duygusuخَجِل1. mahcupAnlamı: utangaç, sıkılgan2. utangaçAnlamı: sıkılgan, mahcup3. sıkılganAnlamı: utangaç -
14 ut
1. استحياء [اِسْتِحْياء]Anlamı: utanma duygusu2. بربط [بَرْبَط]Anlamı: mızrapla çalınan bir çalgı3. حياء [حَيَاء]Anlamı: utanma duygusu -
15 hayâ
hayâ [haja:] s\hayâ perdesi yırtılmak ( fig) das Schamgefühl verlieren; ( utanç duymamak) keine Scham empfinden -
16 خفر
Iخَفَر1. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık2. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık3. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık4. hicapAnlamı: utanma, utanç, sıkılma5. utançAnlamı: utanma duygusuIIخَفِرَ1. ekşimekAnlamı: utanmak, mahcup olmak2. utanmakAnlamı: mahcup olmak, sıkılmak3. arlanmakAnlamı: utanmakخَفْر1. bekçilikAnlamı: bekçinin yaptığı iş2. devriye -
17 عذار
عِذَار1. mahcubiyetAnlamı: utangaçlık, sıkılganlık2. utangaçlıkAnlamı: utangaç olma durumu, sıkılganlık3. sıkılganlıkAnlamı: utangaçlık4. hicapAnlamı: utanma, utanç, sıkılma5. utançAnlamı: utanma duygusu6. sakal -
18 Schamgefühl
Schamgefühl n ar, utanma duygusu -
19 ut
-
20 edeb
arapça ادب 1.terbiye. 2.utanma duygusu. 3.edebiyat.
- 1
- 2
См. также в других словарях:
utanma duygusu — is., ruh b. İnsanın ruh dünyasında oluşan utanç duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanma — is. 1) Utanmak durumu, teeddüp İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım. R. H. Karay 2) Utanma duygusu Birleşik Sözler utanma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç duygusu — is., ruh b. İnsanın ruh dünyasında oluşan utanma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
duygu — is. 1) Duyularla algılama, his Bitkilerde duygu var mı? 2) Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir. B. Felek 3) Önsezi Yolunuzu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayâ — is., Ar. ḥayāˀ Utanma duygusu, utanç, utanma, sıkılma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hayâ perdesi yırtılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç — is., cı Utanma duygusu, hicap O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler utanç duygusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller utanç duymak utanç vermek utancından yere geçmek utancından yerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ut — 1. is., du, müz., Ar. ˁūd Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. R. N. Güntekin 2. is. Utanma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
edeb — (A.) [ بدا ] 1. terbiye. 2. utanma duygusu. 3. edebiyat … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sıkılma — is. 1) Sıkılma işi 2) mec. Utanma ve çekinme duygusu, hicap … Çağatay Osmanlı Sözlük